DİLSİZ ŞEYTAN

12-09-2017

DİLSİZ ŞEYTAN

 

 

Tebliğci bilmelidir ki, en kötü şeylerden biri de hakkı ketmetmedir. Yani yeri geldiğinde hak ve hakikatı söylememedir. İşte bu, korkunç bir şeydir.

 

Peygamber (s.a.v.) dilinde "Dilsiz şeytan" diye tabir edilir. Hakkı ketmetme; cemiyet hayatında, dinin bünyesinde derin yaralar açar. Şayet bugün İslam Alemi; haysiyet ve şahsiyetini, hürriyet ve hakimiyetini kaybetmiş ise, bunun sebebini bu noktada aramak lazımdır. Zira hakkın söylenmediği yerde "HAK” susmuş demektir. Artık meydan batıla kalmıştır, batıl karar verecek, batıl icraat yapacak, batıl taraftar toplayacaktır ve nihayet cemiyet hayatına batıl hükmedecektir. Edebin yerini edepsizlik, namusun yerini namussuzluk, güvenin yerini güvensizlik, adaletin yerini zulüm, tevhidin yerini şirk, imanın yerini küfür ve nihayet Allah (C.C.)’ın yerini putlaştırılan faniler alacaktır. Günümüz Türkiyesi istisnaların dışında, işte böyle bir noktada; Kur’an, devlet idaresinden kaldırılmış, batılların fikirleri anayasa olmuş; Kur’an ailelerden kaldırılmış, yerine İsviçre'nin kanunları getirilmiş; Kur’an mahkemelerden kaldırılmış, yerine İtalya’dan kanunlar getirilmiş; mekteplerden İslami edep ve terbiye sistemi kaldırılmış, yerine materyalist yani dinsiz bir felsefeye dayanan bir sistem getirilmiştir. Cuma günkü tatil kaldırılmış, yerine cumartesi ve pazar tatil yapılmıştır. Kur’an harfleri kaldırılmış, yerine latin harfleri getirilmiştir. tekke ve medreseler kapatılmış, yerlerine mason locaları, dans evleri ve fuhuş yuvaları açılmıştır...

 

İşte gördünüz mü, hakkı söylememenin korkunç akibetini?! Türkiye’nın böyle bir noktaya gelmesinde iki sebep:

1- Münafikların iş başına gelip, İslam’ın bir bir hükümlerini değiştirmesi;

2- Ulemanın -çok azı müstesna- susması ve dine sahip çıkmaması, hakkı haykırmayıp süküt etmesi, mallarından ve canlarından korkup suskunluğu tercih etmesi ve bu arada makam ve maaş karşılığı taviz vermesidir. Evet, Türkiye’nin bugünkü duruma gelmesine başka bir izah tarzı görülmemiştir... bulamazsınız...

 

İşte böyle bir noktada iken, kendi kendimize veya birbirimize şu soruyu soralım: Bu hal böyle mi devam etsin? Yoksa bu korkunç gidişe bir "DUR" mu diyelim?

Göğsünde azıcık imanı olan bir müslüman; "Bu hal böyle mi devam etsin" demez ve diyemez. Şayet diyorsa, o müslüman değildir, münafıktır. Onu iyi tanımak, ikaz ve iknaya çalışmak lazımdır. Türkiye’deki o kötü gidişe "DUR" deme şıkkı ağırlık kazandığına göre, "DUR"’u kim diyecek? papazlardan, hahamlardan, keşişlerden bunu beklemek hakkımız değildir. Peygamberlerin varisleri olduğunu iddia eden; hocalık makamını işgal edenlerden beklemek hakkımızdır. Hocalar; ya bu hakkı yerine getirirler ya da hocalık makamını terk ederler. Onlara diyeceksiniz ki İslam’a gölge olmayın, bu müslüman milletin parasını alıp da hakkı ketmetmeyin "Helale helal, harama haram..." şeklinde yuvarlak kelimelerle demagoji yaparak değil, Emine Şenlikoğlu kadar cesarete sahip olun da İslam’ın devletini, İslam’ın siyasetini açık, net ve kesin bir şekilde söyleyin ve deyin ki, "Türkiye’de müthiş bir putperestlik hüküm sürmektedir. Kanunlar ise put kanunlarıdır. Bütün bunların arkasında bir şeytan bir put vardır. O da "Kemalizm"dir. Kemalizm demek, Müstafa Kemal’in kendisinin putlaştırılması, sözlerinin de kur’anın üstüne çıkarılması demektir.”

 

Ey Tebliğci Kardeşim! Ey Hoca Efendilerimiz! Sizler Peygamberlerin varislerisiniz. Peygamberler nasıl korkmadı iseler, sizler de korkmayın! Hakkı söylemeye devam edin! Beki sağdan soldan münafıklar ve şaytanlar çıkacak da sizleri rejimle, pasaportla korkutacaklardır. Bu kabil sözlere asla iltifat etmeyin! Çünkü bunlar Kur’an’ın tabiriyle birer şeytandır. Şeytan ise ancak dostlarını korkutur...

Geldiler Medine müminlerine de dediler ki, düşman bir ordu hazırladı, üzerinize gelecek; hem kuvvetli bir ordu. Korkun da onlara karşı gelmekten sakının!.. Buna müminlerin cevabı ve Kur’an’ın beyanı şu oldu: "Bir kere bu haber onları sarsmadı; üstelik iman ve teslimiyetlerini arttırdı ve "Hasbunallahu ve nimel vekil" dediler."

Kur’an’ın beyanı yine şöyle oldu:

"O haberi getiren. şeytandır; şeytan ise, ancak dostlarını korkutur. Buna binaen, onlardan korkmayın, benden korkun, eğer inanıyorsanız." (Sure 3:175)

 

Ey Tebliğci Kardeşleriıniz!

Biri karşınıza geçip, size: "Ağzınıza sahip olun; öyle rejimden, puttan, Kemalizm’den bahsetmeyin... Sonra rejim sizi yakalar da pasaportlarınız elinizden gider.." gibi sözlerle bizleri korkutanlara bu âyet-i celileyi okuyun ve deyin ki;

"Böyle söyleyenlere Kur’an şeytan diyor, şeytan ise ancak dostlarını korkutur. Biz ise Allah’tan korkarız; Ondan başkasından korkmayız. Çünkü bizim imanımız vardır."

 

 

 

 

TEBLİĞ VE METOD - CEMALEDDİN BİN REŞİD  رحمة الله عليه


RISALE

ZÄHLER

Heute 2701
Insgesamt 4690869
Am meisten 42997
Durchschnitt 1753